Hayat bazen öylesine tuhaf olayları başımıza örüyordu ki, içinden çıkmamız bir hayli zamanımıza mal oluyordu. Şimdi benim yaşadığım da böyle bir olaylar örgüsüydü işte. Nicholas ile üç yıldır evliydim ve onunla evli olmaktan -kavgalarımız dışında- asla pişmanlık duymuyorum. Annem'in terk edişine neden olmuş olsa dahi kızamıyorum Nicholas'a. Ona olan sevgim devamlı artmakta. Bir de şu kavgalarımız olmasaydı. Son bir yıldır ne zaman bana onu öpmek istesem, gece kavgayla son buluyor. Ve bundan olduğu kadar hiçbir şeyden nefret etmiyorum sanırım. Fakat bu gece hayatımızın yeni bir dönemece girdiğini hissediyorum. Eskisi kadar sık kavga etmeyeceğimi umuyorum en azından.
Düşüncelerimin arasında kendi sesimi duydum ve ardından Nicholas'ın olur anlamına geldiğini umduğum göz kırpışı gördüm. Tamam demesine sevinemeden dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde otomatik olarak ben de araladım dudaklarımı ve anın büyüsünü ruhumda hissetmeye başladım. Nefessiz kalıncaya kadar devam eden öpücükler ruhumun yeniden şakımaya başladığını hissetmeye başladım. Birbirimizden ayrıldığımızda ikimiz de aynı şeyleri düşünüyorduk gibi bir hisse kapıldım. Ve bu düşünce benim gülümsememe neden oldu.
Tekrar dudaklarına yaklaşmaya çalıştığımda kendimi kucağında buldum ve farkında bile olmadan bacaklarımı beline doladım. Yine tek beden olmuştuk. Tıpkı kavgalarımızdan önce olduğu gibi. Öpüşler gittikçe şiddetlenirken ruhumdaki bütün acıların uçup gittiğini duyumsayabiliyordum. Sanki acı içindeki Meave yerine tutkulu Meave'ya bırakıyordu.Öpüşmelerin arasında yine durakladığımızı düşünürken, sevdiğim adamın uyumam gerektiğini söylemesiyle bir çocuk gibi mızmızlamaya başlamayı istesem de yapamadım. Çünkü haklıydı çok fazla uykum vardı ve sabah saat onda italya'da gelecek postası muhabirleriyle bir toplantıya katılacaktım. Bu yüzden de karşı koyamadım ve beni kucağına düzgün bir şekilde alarak yatak odamıza çıkarmasına izin verdim. Odamıza çıktığımızda ise yatağa uzandım ve sarı saçlarım yastığa gelişi güzel dağıldı. Nicholas'ta hemen yanı başımdaydı ve beni izliyordu. Daha sonra beni kendine çekti ve yine tek vücut şekilde uykuya daldık...
Konu: Farrell Çifttinin Yatak Odası 
Salı Eyl. 14, 2010 1:19 am