Tyler Leon Kingsley’in sıradan bir sabahı… Nasıl geçer? Her sabah 6’da saatin laf anlamaz zırzırı ile uyanırsınız. Özel şifacınız ve ailenizden biri, bu genellikle babanız veya ablanız olurdu, merhemleri sürmek ve içmeniz gereken 8 ayrı iksiri içirmek için başınızdadır. Sanki bunları bir şifacı olan kendiniz de yapamazmışsınız gibi… Çünkü yapamazdınız! Kendinizde bile değilsinizdir çünkü o an; kalbiniz ölüm suskunluğuna gebedir; 3 santim altındaki mavi-siyah dağlanmış yara sizi ağrıdan felç etmiştir. Soluklarınız yavaş ve hırıltılı. İnlemiyorsunuz çünkü öyle bir haliniz bile yok.
Sabah ritüeli bittikten sonra yarım saat daha yatakta yatarsınız ve yaşamak için nedenlerinizi içinizden tekrarlarsınız. Bunu yapmazsanız, yaşamak sizin için çok saçmadır çünkü. Eğer biri ölmeyi hak ediyorsa o da sizsinizdir. Heyhat, burada ölüm olumlu bir şey…
Gün içinde iksirlerinizi aldıktan sonra ortalama 3 saat normal bir hayata sahip olursunuz; fiziksel açıdan… Bu üç saatin on dakikasını kahvaltıya ve diğer kalan zamanı da işinize ayırırsınız. Neden mi bu üç saatte çalışmaktan başka bir şey yapmazsınız? Çünkü size acıyarak bakanların bir de işe yaramaz olarak bakmasını istemezsiniz.
İşten çıktıktan sonra lanetli yaranızın sancısı kuvvetlenmediyse dışarıda birkaç kişisel işinizi halledebilirdiniz. Aslında sokakta gezmekten çok hoşlanmazdınız, çünkü genç yaşınıza rağmen bir bastonla gezmek zorundaydınız, ama uşağa ya da kardeşlerinize bana şunu alabilir misin diye sormayı kendinize konduramazdınız.
En fazla yarım saat sonra evde olurdunuz; gün sizi herkesten daha önce yorardı. Ağrınız kendisini yok saymanıza yavaş yavaş baş kaldırırken diğer iksirlerinizin aksine günde iki kere, birer doz alabildiğiniz ‘Tezkes:Acil’i kafanıza dikmek isterdiniz. Ancak saati beklemek zorundaydınız. Saat ilerleyebilirse şayet, her şey o ilerledikçe daha da zorlaşmaya başlardı…
Neden bastona gerek duyduğunuza gelince, bahsettiğim gibi kalbinizin altındaki o yara, normal bir yara değildir. Kara lanetin eseridir. Kara lanetle açılan yaralar tedavi edilemez ama etkileri yavaşlatılabilir. Yavaşlatmaya yarayan iksirler öyle kuvvetlidir ki ister istemez size derman olurken size başka ‘ufak’ dertler açabilirler. Size çıkan yılbaşı piyangosu, zamanla vücudunuzun dengesini kurmakta zorlanabileceğiniz… Yani, olayın özü şu; ‘bir gün yürüyemeyecek hale geleceksiniz.’
Ekleme: O raddeye gelene kadar zaten iksirler etkisini kaybetmiş hale geleceğinden dolayı öleceğinizden ötürü bunu çok da dert etmenize gerek yok.
Bu yüzden her sabah kendinize acımayı keserek ve tüm bu kısıtlarınıza rağmen hayata tutunmayı seçerek içinizden yaşamak için nedenlerinizi sıraladığınız o kutsal listenizi kendinize tekrarlarsınız…
Not: Üzgünüz bu listeniz özeldir...
-RP BİTTİ-